10 Aralık 2008 Çarşamba

Kurtlar Vadisi Analizi: Bölüm 6



KURTLAR VADİSİ ANALİZLERİ - 6
Türk Sinemasında Konseyler

Aslında konsey konsepti sinemamızda her zaman işlenen ve 70ler ve 80lerde her mafya, avantür filminde yer alan bir kavramdır. Türk sinemasındaki konsey konsepti bir masa çevresinde oturan ve Baba'nın adamları şeklindedir aslında belkide doğru kelime Çete olmalıdır.

Çeteler ile Kurtlar vadisindeki "biat etme" kavramı biraz farklıdır. Bu konseylerden arada sırada bozuk sesler çıkar ama "o sesin kısılması" uzun sürmez. Çoğu filmde bu konsey veya kurul "Baba"dan memnun değildir ve onu yok etmek ister.

Mafyamızın farklı farklı anlatımlara sahip olmasına rağmen bu kurullar veya erken dönem konsey modellerinin genellikle Godfather filminden etkilendiğini düşünmek yanlış olmaz. Bu nokta, Anadolu'nun aşiret kültürü ve İstanbul'un acımasız dünyası ile birleşince kendine has bir yapı oluşturmaya başlamıştı ama "Godfather" nasıl bir filmdir ki bütün bu filmlerin temelini oluşturmuş ve kendisinden sonra hala bizim sinemamızı etkilemiştir hala çözülemeyen bir denklemdir. Bence Türk sinemasında en çok etkilenilen film Godfather'dır.


Türk sinemasında görmeye alıştığımızdan farklı bir mafya kurulu yaratmış olması Kurtlar Vadisi'nin ilginçliklerindendir bunun konsey olarak paylaşılması ise gayet iddialıdır. Kılıç ve Testere konseyin silah gücüdür ancak eski Türk filmlerine göre bu konseyde baskın olan gerçek "Zekadır" yani kaba güç değil. Nizamettin ve Samuel Vanunu oldukça büyük bir yenilik olarak gelişen mafyamızı birazda Amerikanlaştırır. Laz Ziya herhangi bir Cüneyt Arkın, Yılmaz Güney, Kartal Tibet veya Serdar Gökhan filminde yer alan bir mafya masasında (kurulda diyebiliriz) yer bulabilir. Cüneyt Arkın'ın Katillerdeki Ağlardaki Al capone Nuri'nin konseyinden farklı olarak Kurtlar vadisinin konseyi aksiyon içinde direkt olarak yer almıyor. Öte yandan dizide Al Capone Nuri'ye oldukça çok gönderme yapılmıştır. Gerek Cakır'ın bastonu gerek Nuri Alço gibi acımasız bir tablo cizmesi ve giyimine her zaman dikkat etmesi gibi göndermeler yanında Karahanlıya rağmen alemde hüküm süren klasik bir babadır.



Yinede Bu konsey üyeleri içinde geçmişi en fazla anımsatan ise Tombalacı olmuştur ve belkide dizide iyi yönü verilmeyen tek karakterdir. Kumarhaneler ve Türk mafyasının her zaman yanyana durduğunu düşünürsek bu Türk sinemasının bir olmazsa olmazıdır.

Sanırım eski Türk mafyasına yapılmayan tek gönderme Araba galerisi konseptinin dizide pek yer almaması idi.

Sinemamızda genellikle örnek alınan Mafya filmleri Yılmaz Güney'in Umutsuzlarıdır aslında. Burada daha mafya kavramı pek yerleşmemiştir gangster vardır aslında. Ama kabadayımız veya Baba Yılmaz Güney ve konseyimsi bir format Konsey'e en yakın olandır. Birazda dert dinleyen bir mercidir. Organize suçların sinemamızda yerleşmesi mafya kavramınıda ortaya çıkartır bunun için referans alabileceğimiz film Umutsuzlardır. KV'nin en fazla etkilendiği filmlerden birisi olarak Umutsuzları düşünürüm diğeri ise Cüneyt Arkın'ın "Alın yazısı"dır. Birde Kemal Sunal filmlerinde hiç birşey beceremeyen konseyler vardır ki o ayrı bir inceleme konusu olmalıdır.


Aşağıda unutulmaz erken dönem yeşilçam "konseyleri" veya "mafya kurullarına" birkaç örnek vermek istedim eğer sizde bu listeye eklemek istedikleriniz olduğunu düşünüyorsanız lütfen yorum kısmında bizimle paylaşın:

Umutsuzlar
Kilink
Kurban
Katiller de ağlar
Akrep yuvası
Hınç
Cemil dönüyor
Silahlara Veda
Düzen
Baba Kartal


Not: Silahlara Veda, Düzen ve Baba Kartal filmleri anonim bir okuyucumuzun katkılarıyla listeye eklenmiştir.

Gelecek Bölüm: Analizin sonu ve Sonsöz

Yazan: Utku Uluer

Hiç yorum yok: